Değer Temelli Fiyatlandırma

Değer temelli fiyatlandırma giderek dünya çapında bir eğilim oluşmaya başlamıştır. Bu eğilim, sürdürülebilirlik yönüyle öne çıktığı gibi, kişi odaklı sağlık yaklaşımıyla da dikkate alınır. Yaşanmışlıklardan ders alınarak, hem güçlendirilmesi gereken yönleri hem de fırsatları birlikte değerlendirilmektedir.

İki haftadır değer temelli sağlık ve ülke deneyimlerini değerlendiriyoruz. Bu hafta da değer ağı haritalaması ve değer temelli fiyatlama konularını gündeme getireceğiz. Aslında bu kavramların her ikisi de, “değer” kavramı ile yakından ilgilidir.

Paydaş Haritalamayla Bireyden Topluma Geçiş

Paydaş haritalama, tarafların etkilerine göre sınıflandırılması sürecidir. Aslında, paydaşları yönetmek için çok önemli bir aşamadır. Amaç veya görevlere göre taraflar kategorize edilir ve iç içe halkalarla önemliden daha az önemliye doğru şemalarla dizilenirler. Paydaş haritasında üç ana yapı dikkate alınır; tanımlama, analiz etme ve belirleme. Her biri ayrı ayrı önemli olan bu aşamaların sonuncusunda paydaş haritalama matrisi oluşturulur. Böylelikle kime ve ne kadar öncelik verileceği açığa çıkarılır.

Değer ağı haritalama, sürdürülebilir kalkınma için somut eylemlerle sistemleri dönüştürme ile beraberinde olabilecek bazı doğal geçişleri gerçekleştirme potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin sağlık gibi bir alt sistem doğasında bile, ciddi dönüşüme neden olabileceği hep dikkate alınır.

Alt sistemlere yapılabilecek müdahalelerin noktalarının başında, değer ağı haritalaması gelir. Değer ağı haritalaması yoluyla, bireylerin ihtiyaçlarından geniş kitlelerin de kapsanmasına kadar giden bir süreç başlayabilir ve değişikliklerin hep birlikte birbirini tetiklemesi kolaylaştırılabilir. Böylelikle, çok paydaşlı uygulamalarla, toplumların küresel boyuttaki kalkınma hedeflerine daha rahat ulaşmasının yolu da açılabilir.

Günümüzde, bir işe başlarken çok sık kullanılan paydaş haritaları ve bunların tabakalara ayrılarak öncelik sırasına göre sınıflanmasıyla, toplumsal faydaların artırılması da mümkün olabilir. Geleneksel yöntemlerle sistemdeki rollerin ortaya konmasında zorlanılan bazı durumlarda, bu sayede alt sistemlerin yeniden organize olma yolları açılabilir.

Paradigma Değişimi

Türk Dil Kurumu, paradigma için; örnek, değerler dizisi tanımını kullanır. Bir konuya yaklaşım şeklini belirleyen bakış açısını da ifade eder. Hatta, kısaca dünya görüşü olarak bile tanımlanabilir.

Aslında, herkes paradigma yoluyla bir kavram, olay ya da durum hakkında fikir yürütebilir. Daha çok bilimsel araştırmalarda kullanılan paradigma dinamik bir kavramdır. Önceden, bilim dünyasında pozitivist paradigma ile daha çok deney ve gözlem metodu hakimdi. Postmodern paradigma kavramıyla, bilimsel araştırmalar sadece deney ve gözleme konu olabilecek şekilde değil, bunun dışındaki yollarla da incelenmeye başlandı. Dolayısıyla, paradigmalar; Newton’ın çekim kuramının yerine Einstein’ın görelilik kuramı örneğinde olduğu gibi zamanla değişmektedir.

İşte tam bu noktada, değer temelli  fiyatlandırma kavramına değinmekte yarar olacaktır. Çünkü değer  temelli fiyatlandırma, paradigma değişiminin sağlık sektöründeki en belirgin örneklerindendir.

Birkaç haftadır ısrarla tekrarlamaya çalıştığım gibi değer, kavramsal olarak sadece sağlık hizmeti sunmayı değil, hastalar için kazanımlar sağlamayı da hedefler. Böylelikle, sağlık hizmetinin tüm paydaşları arasında; bir yandan daha iyi sağlık kazanımları, bir yandan daha artmış hasta deneyimi sağlanırken diğer yandan da daha yönetilebilir maliyetlere ulaşılması hedeflenmiş olur.

Değer Temelli Fiyatlandırma Bir Dünya Eğilimi

Değer temelli fiyatlandırma giderek dünya çapında bir eğilim oluşmaya başlamıştır. Bu eğilim, sürdürülebilirlik yönüyle öne çıktığı gibi, kişi odaklı sağlık yaklaşımıyla da dikkate alınır. Yaşanmışlıklardan ders alınarak, hem güçlendirilmesi gereken yönleri hem de fırsatları birlikte değerlendirilmektedir.

Genelde, değer tabanlı fiyatlandırmanın etkileyici özelliklerinden birisi olarak, sağlık maliyetlerini düşürme potansiyelinden söz edilir. Sağlıkta oluşabilecek her türlü başlığın temeline inilerek kaynakların en uygun yere tahsisi yani optimizasyon hedeflenir ve tüm paydaşların maliyeti yönetilebilir biçimde düzenlenir hatta çoğu zaman da azaltılabilir.

Değere dayalı fiyatlandırmanın bir önemli özelliği de, olabilen en iyi bakımın alınması için birlikte çalışabilirliktir. Yöneticiler, kurumlar, sağlık çalışanları, endüstri arasında amaç birlikteliği hedeflenir. Tek amaç, daha iyi sağlık kazanımıdır. Yaşam kalitesinde artış, varsa hastalık nedeniyle oluşan engellilikte azalış tedavinin ana amacı olarak dikkate alınır. Bunun için de tedavi planları, uzmanlıklar ve veriler paylaşılır, hatta paylaşılması için teşvik edilir. Geçen haftaki yazımda, MACRA Planı ile Amerika Birleşik Devletleri’nde bunun beş yıldır uygulamaya konulduğu örneklenmişti.

Herkesin Yapmadığını Yapmak

Değere dayalı fiyatlandırma ile hasta kazanımına odaklanıldığından kaliteli sağlık hizmetinde tetiklenme olur. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleriyle, erken teşhis gibi sağlıklı yaşamın gereği holistik adı verilen bütüncül bakışlar ön plana çıkarılır.

Değer tabanlı fiyatlandırma yaygınlaştıkça, sağlık sisteminde doğrudan teşvik edilen yenilikçilik gerçekleşir. Çünkü, kaynak tahsisi ve kullanımında olması gereken düzey yani optimizasyon, herkesin yaptığını değil yapmadığını yapanlarla keşfedilir.  Doğaldır ki bu sistemin kaldıraçları olmalıdır; ödüllendirme bunların en etkilisidir.

Tüm bunlar bir değişimin öncüleri olarak görülmelidir. Bu değişim sağlık hizmetlerinde sadece koruma ve tedaviyle değil, yaşam kalitesini doğrudan artıran müdahalelerin de hızlandırıcısı olacağı için önemsenmelidir. İlgili paydaşların hep birlikte sürdürülebilir sağlığa yönelmesinin tanımlayıcısı olacaktır. Değer temelli fiyatlandırmayı geleceğin sağlığının sağlıklılığı için hep birlikte desteklemek bugünden yapılabilecek en doğru seçim olacaktır.

Paydaş haritalamanın değer ağı haritalama ile birlikte uygulanması, önem sırasına göre yerleşmiş iç içe halkalar gibi önceliklendirmeyi de kolaylaştıracaktır. Böylece sürdürülebilirlik kaygılarının en aza indiği düzeye ulaşma ile sağlık sisteminde nasıl bir değişime neden olunduğu daha da net görülecektir.