Sağlıkta Gelecek Öngörüleri

The Economist geçtiğimiz yıl yayımladığı çalışmasında, sağlık harcamalarının iki yıllık düşüş sonrası 2024 yılında dolar bazında yüzde 6,1, reel olarak ise yüzde 1,1 artacağını ifade ediyor. İlaç harcamalarının yüzde 6,5 olacağını, sektörde üretim standartları ve pazara giriş ile ilgili yeni düzenlemeler bekleneceğini belirtiyor.

Değişik kaynaklardan sağlıkta gelecek öngörülerini taradığınızda, karşınıza çok farklı olmayan başlıklar çıkmaktadır. Bu hafta, bu ana başlıklarla, onların alt bileşenlerini sağlık açısından değerlendireceğiz.

2050’DE DÜNYAYA LİDERLİK YAKLAŞIMI

Graz Tıp Üniversitesi Öğretim Üyesi Karine Sargsyan, Dünya Sağlık Örgütü Yönetim ve Finans Direktörü Dr Tamás Landesz ile Harvard ve London School of Economics’te liderlik konusunda önde gelen isimlerden olan Sangeeth Varghese; Future Intelligence başlığıyla, 2050’de Dünya: Hükümetlerin, Yenilikçilerin ve İşletmelerin Daha İyi Bir Gelecek Yaratmasını Sağlamak adlı bir kitap yayımladılar.

Kitap, sağlık, enerji, ulaşım, iletişim, eğlence ve iklim değişikliği gibi çeşitli sektörleri farklı geçmişlere sahip küresel liderlerin ve vizyonerlerin bakış açılarından ele alarak 2050’de dünyanın geleceğini araştırmış. Kitaba açık erişim mümkün; https://link.springer.com/book/10.1007/978-3-031-36382-5

“Geleceğin Akıllı Liderleri” için 3 ilke sıralanıyor; bilimsel okuryazarlık, global bilinç, işbirliğini teşvik.

Bilimsel okuryazar kavramıyla, doğrusal yerine üstel düşünce (exponential) gücüyle hızlı değişimin etkisini fark etmek ve geleceği şekillendirmek için önleyici davranmak öne çıkmaktadır.

Global bilinç kapsamında, kalıcı çözümler için ekosistem yaklaşımıyla yaşamın her bir parçasının karşılıklı etkileşiminden söz edilmektedir.

İşbirliğini teşvik için, yenilikçilik amacıyla birbirleriyle ilgisiz bile görülse, karşılıklı anlayışın önündeki engelleri kaldırabilecek yeteneklerin desteklenmesi anlatılmıştır.

SAĞLIK HARCAMALARI NEREYE?

Tüm bu gelecek öngörülerini, sağlık harcamalarının hızlı artışına yönelik bilinen gerçekleri vurgulamak için paylaştım. Çünkü son verilerle yapılan çalışmalar bunu daha da zorunlu kılmaktadır.

The Economist geçtiğimiz yıl yayımladığı çalışmasında, sağlık harcamalarının iki yıllık düşüş sonrası 2024 yılında dolar bazında yüzde 6,1, reel olarak ise yüzde 1,1 artacağını ifade ediyor. İlaç harcamalarının yüzde 6,5 olacağını, sektörde üretim standartları ve pazara giriş ile ilgili yeni düzenlemeler bekleneceğini belirtiyor. Bir yandan yapay zekaya (AI) yapılan yatırımlarla dijital sağlık alanı gelişirken, diğer yandan düzenleyici otoritelerin veri erişimi, mahremiyet ve yapay zeka etiğine ilişkin incelemelerinin artıracağından söz ediliyor.

ABD Enflasyonu Azaltma Yasası, yaşlılar için bir kamu sağlık sigortası programı olan Medicare ile ilaç fiyatlarının müzakere edileceği bir süreç başlatıyor, ilk sonuçların 2024 sonbaharında paylaşılacağı konuşuluyor. Avrupa Birliği’nde de, farmasötik paket ile çeşitli düzenleyici engeller getirilmesi planlanıyor ancak bu düzenlemelerin ilaç fiyat artışına engel olamayacağı söyleniyor.

Bu arada, tüm dünya ülkelerinde yaşlı nüfus artışı giderek daha fazla önem kazanıyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde 65. yaş gününü kutlayanların sayısı 2024’te 4,4 milyon kişiye ulaşacak.

Sağlık çalışanlarının dünyanın çeşitli yerlerindeki eylemleri, yükselen enflasyon, tatmin edici olmayan ücret artışları ve tükenmişlik gibi sorunlarının çözüm bulunamayan artışı da dikkate değer bir noktaya ulaşmış durumda. Aslında, tükenmişlik sendromu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamı için geçerli olmaya devam edecek gibi gözüküyor.

EV ÖDEVLERİ

İşte tüm bu veriler alt alta yazıldığında, ister kamuda ister özel sektördeki sağlık politikalarına karar veren ve yatırım yapanların daha sürdürülebilir iş modelleri için kafa yormaları gerekecek.

Pictet Group ve Kopenhag Gelecek Araştırmaları Enstitüsü Megatrending: Önümüzde Fırsatlar Raporu hazırladı ve web ortamında açık paylaşıma sundu.  (https://www.pictet.com/us/en/corporate-news/megatrending-opportunities-ahead-study), Rapor’da 6 ana başlık ve 21 alt başlıkta hazırlıklı olunması tavsiye ediliyor.

Raporun ana başlıkları; toplum, çevre, teknoloji ve bilim, küresel yönetişim, demografi ve ekonomi. Kendi koşullarına uygun olarak, tüm ülkeler ve tüm paydaşlar, Rapordan yeterince kapsayıcı ev ödevleri çıkarabilir.

I-Toplum

1.Sağlığa odaklanın

2.Artan eşitsizlikler

3.Bireyselleştirme ve güçlendirme

II-Çevre

4.Çevresel kalite

5.İklim değişikliği

6.Kaynak kıtlığı

7.Biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri

III-Teknoloji ve Bilim

8.Sanallaştırma ve kayıt altına alma

9.Yapay zeka ve bilgi işlem gücü

10.Daha fazla birbirine bağlılık

11.Yaşam bilimleri ve uygulamaları

12.Yeni malzemeler

IV-Küresel yönetişim

13.Jeopolitik gerilimler

14.Küreselleşme

V-Demografi

15.Nüfus artışı ve göç

16.Nesil değişimleri

17.Kentleşme

VI-Ekonomi

18.Ekonomik büyüme

19.Ticarileştirme

20.Hizmet ekonomisi

21.Uzmanlaşma ve karmaşıklık

Rapor; kaynak kıtlığı, küreselleşme, hizmet ekonomisi gibi üç eğilimden her birinin nedenlerini, mevcut durumunu ve yatırım yapılabilir fırsatlarını da ortaya koymaktadır. Örneğin, kaynak kıtlığı, enerji-su-hammaddelere olan talep gibi nedenler, kaynaklar üzerinde baskı oluşturarak tüketici davranışı, iş kararları ve politika tercihlerini değiştirebiliyor. Örneğin, küreselleşmenin artık tek tip olmadığı, sosyal ve ekonomik açıdan karşılıklı bağımlılığın arttığı vurgulanıyor.

Kamu ve özel sektörün politika belirleyicilerine, yatırımcılarına, hizmet sunucu ve tedarikçilerine sürdürülebilir iş modelleri için sistematik bir yaklaşımla çözümler üretmek, sektöre emek ve gönül verenlerin duyarlı olması gereken bir konudur. Ev ödevleri içinde yer alan sağlık yönetimindeki küresel başlıkların, bu duyarlılık ve kamusal sorumlulukla değerlendirilmesinde yarar olacaktır.