Haluk Özsarı yazdı: Sağlık yönetiminden ne anlamalıyız?

Dünya genelinde sağlık ve sağlığın her düzeydeki yönetimi öncelikli hale gelmiştir. Ülke sağlık sistemini de yönetseniz, sağlık kuruluşunu da yönetseniz aslına bakarsanız kaynakları yönetiyorsunuz. Yani sağlık yönetimi kavramından sağlık sektöründe hizmet veren tüm yapıların kaynaklarının yönetilmesini anlamalıyız.Dünya genelinde sağlık ve sağlığın her düzeydeki yönetimi öncelikli hale gelmiştir. Ülke sağlık sistemini de yönetseniz, sağlık kuruluşunu da yönetseniz aslına bakarsanız kaynakları yönetiyorsunuz. Yani sağlık yönetimi kavramından sağlık sektöründe hizmet veren tüm yapıların kaynaklarının yönetilmesini anlamalıyız.

Merhabalar, bugünden başlayarak, sizlerle birlikte sağlık yönetimini ilgilendiren konuları paylaşacağız. Ama öncelikle bu anlamlı günü vurgulamamız gerekiyor.

29 Ekim bugün, hepimiz için çok önemli bir gün. Bugün, Cumhuriyetimizin 98. kuruluş yıldönümü. Yüzüncü yıla iki kala, böyle anlamlı bir günde başlamış olmaktan onur duyuyorum.

98 yıl önce bugün Cumhuriyet ilanı sonrası TBMM’de ilk Cumhurbaşkanı olarak yaptığı ilk konuşmasında;

Efendiler, asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.

Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.

Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir.

Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.

diyen Atatürk ile birlikte bu toprakları vatan yapma uğruna şehit ve gazi olan silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum, CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

TÜRKİYE’DE YAŞAM MEMNUNİYETİ

Sağlık öyle bir alandır ki, sadece COVID-19 sürecinde değil, kişilerin yaşamlarının her döneminde en büyük mutluluk kaynağı olmuştur, hem de bir sonra gelen mutluluk kaynağı ile arasında çok büyük fark bırakarak…

Türkiye’de Yaşam Memnuniyeti adı altında bir araştırma yapılmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu yaptığı bu araştırma sonuçlarını her yıl düzenli olarak yayınlanmaktadır. Araştırma ile kişilerin genel mutluluk algısı, toplumsal değer yargıları, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyeti, kamu hizmetlerinden memnuniyeti ölçülerek zaman içindeki değişimi izlenmektedir.

Araştırma sonuçlarına göre 2015 yılında; en çok sağlıklı olmanın kendilerini mutlu ettiğini ifade edenler yüzde 68,8 olmuş, bunu yüzde15,8 ile sevgi, yüzde 8,6 ile başarı, yüzde 3,9 ile para, yüzde 2 ile iş takip etti. 2020 yılında ise kişiler; kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenler yüzde 70,9 olurken, bu oranı yüzde 12,8 ile sevgi, yüzde 8,8 ile başarı, yüzde 4,6 ile para ve yüzde 2,3 ile iş izlemiştir.

İNSANİ GELİŞMİŞLİK ENDEKSİ

Sizlerle paylaşacağım diğer bir başlık, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) dünya gündemine sunduğu İnsani Gelişmişlik Endeksi (İGE) olacak. Bu endeksle, ülkeler arasında, insani gelişmenin temel boyutları olarak; uzun ve sağlıklı yaşam ile bilgi ve insana yakışır yaşam standartları kapsamında sağlanan ortalama başarı ölçülüyor ve karşılaştırılıyor. Bir yandan sosyal diğer yandan da ekonomik kalkınma için referans olan bu değerlendirme yaklaşımında; sağlık alt endeksinde doğumda beklenen yaşam süresi, eğitim alt endeksinde ortalama okullaşma yılı ve beklenen okullaşma yılı, gelir alt endeksinde ise kişi başına gayri safi yurt içi hasıla göstergeleri yer almaktadır.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan 2019 Yılı Raporu’nda; 189 ülkenin yer aldığı endeksin zirvesinde Norveç, İrlanda, İsviçre, Hong Kong ve Almanya, son sırasında ise Afrika ülkesi Nijer bulunmaktadır. Dünya ortalamasının 0.737 puan olduğu İGE’de Türkiye, 0.820 puan ile 66 ülkenin yer aldığı yüksek insani gelişme kategorisinde 54.sıradadır.

Öte yandan, ister gelişmiş, ister gelişmekte olan, isterse geri kalmış ülkeler olsun ülkelerin hemen hepsinde sağlık harcamaları dikkatle izlenmekte ve sağlık sistemleri bu açıdan sürekli gözden geçirilerek artan harcama ve maliyetlerin hizmet alanlara etkileri yönetilmeye çalışılmaktadır.

SAĞLIĞIN HER DÜZEYDEKİ YÖNETİMİ ÖNCELİKLİ HALE GELDİ

Tam da bu nedenler yüzünden, dünya genelinde sağlık ve sağlığın her düzeydeki yönetimi öncelikli hale gelmiştir. Ülke sağlık sistemini de yönetseniz, sağlık kuruluşunu da yönetseniz aslına bakarsanız kaynakları yönetiyorsunuz. Yani sağlık yönetimi kavramından sağlık sektöründe hizmet veren tüm yapıların kaynaklarının yönetilmesini anlamalıyız.

Örneğin, Sağlık Bakanlığı kamu sağlık çalışanlarını yönetirken, bir özel hastanenin laboratuvar yöneticisi test malzemelerinin satın almasını yönetir, Dünya Sağlık Örgütü aşılama ile ilgili geri kalmış ülkelere ücretsiz aşı sağlanmasına yönelik fonları yönetirken, ultrason cihazı üreten firma sahibi yapay zeka ile çalışan makina üretimi kararını verir… İşte, tüm bu yöneticiler ister üst ister orta düzey yönetici olarak hangi düzeyde olursa olsun yönetim görevlerini yerine getirirler.

İşte bu köşedeki birlikteliğimizde sizlerle, bundan böyle sağlık yönetiminde dünya ve Türkiye’deki tartışma başlıklarını gündeme getirerek değerlendirmelerinize sunacağız. Yeni yeni konuları birlikte değerlendirmek dileğiyle…

Prof. Dr. S. Haluk ÖZSARI/ İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Öğretim Üyesi/ [email protected]